Past Meets Present

Karma Sergi

Küratörler: Huma Kabakcı & Mine Küçük

7 Eylül - 13 Ekim 2017, Anna Laudel Contemporary - Karaköy, İstanbul

Proje Websitesi

“Kendi algıladığım şekilde dünyaya dair haritalar üretmek istedim.”

Son dönemde haritalar üzerinden, dünya üzerinde kapladığımız alan, sınırlar, aidiyet gibi konularla meşgulüm. Denizci olan babama hediye olarak aldığım, Osmanlı Amirali ve Haritacısı Piri Reis’in dünya haritasının 500. yılı için hazırlanmış kapsamlı denizcilik haritaları kitabı, içerdiği bilgiler ve görsellerle beni çok etkiledi.

10. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar üretilen eski dünya haritaları, dönemin denizci kâşifleri ve tarihçileri tarafından, sınırlı coğrafi bilgilerinden, kendilerinden önce üretilmiş harita ve yazıtlardan, uzak diyarlara yaptıkları veya işittikleri seyahatlerden hareketle, ama en çok da meraklarından ve coğrafyayı algılayış biçimlerinden yola çıkarak hazırlanmış. 10. yüzyılda İbn-i Havkal, 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut, 15. yüzyılda Piri Reis ve Andrea Bianco, 16. yüzyılda Matrakçı Nasuh gibi isimlerin, dünyadaki çeşitli bölgeleri tespit ederken kullandıkları yöntemler, hem içerik, hem de grafik olarak oldukça enteresan işler ortaya koymuş. Özellikle bugün alışageldiğimiz coğrafi gösterimlerin dışında bir grafik dünya ile karşılaşmış olmak, her şeyin farklı şekilde gösterilebilme gücünü ve herkesin, aynı yeryüzünde olsak da, farklı bir dünya algıladığı fikrini çağrıştırdı bana.

Bu sergi için, geçmişle bugünü birleştirmek üzere eski haritalardan esinlenerek kendi algıladığım şekilde dünyaya dair haritalar üretmek istedim. Eskinin kâşiflerinin merakı, titizliği, özgünlüğü ile kendimi keşfe çıkmaya ve bilinçaltıma ulaşan belli belirsiz işaretler oluşturmaya niyetlendim. Dokulu kâğıt üzerine renkli ve yaldızlı mürekkepler kullanarak ürettiğim bu haritalar, kâşiflerin, tarihçilerin, denizcilerin kullandığı haritalama yaklaşımını ödünç alarak, içinde yaşadığım şehirle, kişilerle ve dünyayla kurduğum ilişkiyi yansıtıyor. Kişisel notlar, rotalar ve bağlantıları içeren haritalar, görsel açıdan özellikle yepyeni, taze ve parlak olarak üretildi. Benim eserlerimin de, zamanla kâğıtları ve boyaların renkleri soldukça eski haritaların mistik ve yaşanmış formlarını almalarını öngörüyorum.

Serideki her bir harita, benim için anlamlı belirli bir yeri veya rotayı işaret ediyor, ancak isimlerinin dışında çoğunun üzerinde bir açıklama yer almıyor; olan açıklamaları da Osmanlı Türkçesiyle yazdım. Bu da, bakanlar için bir merak ve keşif hissi, adeta bir define haritası izlenimi yaratabilir. Herkes bu haritaları arzu ettiği şekilde, kendine göre yeniden yorumlayabilir, rotaların peşine düşebilir.

Past Meets Present projesi ile ilgili çalışmaları göz atmak için tıklayın.